28 Kasım 2013 Perşembe

LADYBUGS / UĞURBÖCEKLERİ


AMELİYAT İÇİN BİLEZİKLERİM HAZIR ! 3-4 GÜN SONRA GÖRÜŞMEK ÜZERE ..BANA ŞANS DİLEYİN !! CİAOO!!


26 Kasım 2013 Salı

AMELİYATA 3 KALA


NİLÜFER ÇİÇEKLERİ, EN SEVDİĞİM SU BİTKİLERİDİR. GÜNDÜZLERİ GÖKYÜZÜ IŞIL IŞILKEN SU ÜSTÜNDE DURURLAR, HAVA KARARMAYA BAŞLAYINCA SUYUN ALTINA BATARLAR SANKİ KARANLIKTAN KORKARCASINA..




Ameliyata sayılı günler kalınca , içimdeki huzursuzluk hali biraz daha artıyor. Acaba ve nasıllarla geçen günlerim .. Ameliyat tarihim 29 Kasım cuma gününe ertelendi hatta öğleden sonra olacakmış. Bu gecikme beni biraz rahatlattı, açık olmak gerekirse :)

Cuma günlerini severim, haftanın yeni bir başlangıcıdır cumaları. Benim için bu haftada yeni bir dönemin başlangıcı olacak, ameliyat sonrası yapacak o kadar çok şey var ki! Kendinize ameliyat yada tedavileriniz sonrası için planlar koyarsanız ,daha çabuk iyileşirsiniz. O planı gerçekleştirme gücü, sizi yataktan kaldırır, bana güvenin ! Sonuçta hayatımızı yapacaklarımız adına endeksliyoruz bir bakıma , hep bir ideal koyuyoruz önümüze. Bir şeyi elde etme, bir şeye sahip olma, bir şeyi başarma, bir yere gitme, birini bekleme? 

Size biraz ameliyat hatıralarımdan bahsedebilirim. Mesela bugüne kadar geçirdiğim en büyük ve zor ameliyat sıcak kemoterapi(hipek) uygulanan operasyondu. Korkmanızı istemiyorum zor dedim diye, iyileşme sürecim benim azmim doğrultusunda çok çabuk geçti. Ameliyatın 10.gününde Moda'da kahve içmeye çıktım :)Daha önceki yazılarımda böyle bir operasyon geçirdiğimden bahsetmiştim size. Sıcak kemoterapi hastanın metastaz süresini uzatıyor , eğer alınamıyacak yerde tümör varsa da kitle de gözle görülür bir şekilde küçülme sağlıyor. Isı yani hipek, anti-tümör etkiye sahip özellikle benim gibi karın içinde oluşan tümörlerde %66 gibi bir başarı elde ediliyor. Radyoterapi gibi düşünün ama radyoterapi uzun süre vücuda verilemediği için , sıcak kemoterapi bu konuda çok avantajlı bir seçenek haline geliyor. Bu ameliyat 6 -10 saat arasında sürüyor , 1,5-3 saat süresince kanserin çeşidine göre ortalama 42 dereceye kadar ameliyat bölgesi ısıtılıyor. Over kanserlerin tedavisinde de kullanılıyor.

BENİM SICAK KEMOTERAPİM

Benim hipek (sıcak kemoterapi) ameliyatım, Prof.Dr.Dursun Buğra tarafından Amerikan Hastanesinde yapılmıştı. Operasyon 8 saat sürmüştü, ameliyat sonrası karnımın içine sıcaklık hissetmiştim, hatta karnım kaynıyor gibiydi. Ameliyat olduğum gün yoğun bakımda tutulmuştum, su bile içemiyordum orda yasaktı çünkü:( Ben çok susamıştım ve annemin yanıma gelmesi için sürekli hemşireye sesleniyordum. Yoğun bakım alanı dediğimiz yer ise, her hastanın dört bir tarafını saran perdelerle sınırlıydı, ama ben duvar kısmındaydım, waoww benim 3 yanımda perde vardı, hatta saatimde vardı duvarda:) Sonunda hemşire bana kızdı ve "Kendin de uyumuyorsun, diğer hastaları da uyutmuyorsun!" dedi:) Evet hemşire haklıydı ( kısmen ), yoğun bakımdan çok çabuk ayılmıştım ve heryerime birşey takılmıştı. Bacaklarımda kan dolaşımını sağlayan, ayaklarımın uyuşmasını engelleyen bir alet takılıydı, o sürekli inip kalkıyordu, karnımın 6 yerinde dren vardı.Hareket edemiyordum. Tak yaptığım kafamı sağa sola çevirebilmekti. Tam tamına saat 16.00 dan sabaha 07.00 a kadar duvardaki saatin dakikalarını saydım. Kötü olan durum ise, uyuyamamış olmamdı ağrıdan ve acıdan. Kısaca, i
lk bir hafta iyileşme süreci sancılı geçiyor ama yaşamak için tüm acılara dayanmaya değer. Ameliyatı takiben 1 sene vücumda tümör metastazı görülmedi, doğru bir karar verdiğimi o zaman anlamış oldum !

Şimdiki ameliyatım, tabiki bu kadar büyük ve zor olmıyacak, o yüzden mutluyum:) En zorunu yaşayınca insan artık hiçbir şeyden korkmamaya başlıyor. Hala geceleri ,gece lambasıyla uyusam da:)

Belki sizde bana kendi ameliyat hikayelerinizi gönderirsiniz ,bende onları yayınlarım. Belki de bazılarımızın bilmediği tekniklerde ameliyatlar geçirmişsinizdir ? Bunları paylaşalım ki, bir kişinin dahi olsa sağlığına kavuşmasını sağlarız böylelikle,ne dersiniz ?


GÖZDE BECERİKLİ

24 Kasım 2013 Pazar

SADECE BEN

PSİKOLOJİK DESTEK KANSER TEDAVİLERİNİN BİR PARÇASIDIR EĞER MENTAL OLARAK RAHAT VE HUZURLU HİSSEDERSEK ,BU SÜRECİ DAHA KOLAY ATLATABİLİRİZ.




" AYNAYA BAKTIĞIMDA ARTIK BAŞKA BİRİNİ GÖRÜYORDUM KARŞIMDA , KENDİNE YABANCILAŞMAK BU KADAR KOLAYMIŞ MEĞER "

2007 'de ilk hastalandığım sene, ben ve ailem kansere karşı tecrübesizdik. O sene, 6 ay boyunca gördüğüm kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinden sonra, oldukça yıpranmış, karmaşık bir ruh hali içindeydim. Çünkü, hayatımda ilk defa saçlarımı kaybetmiştim, kemoterapi ilacının içindeki kortizon, yemek yemediğim halde bana 10 kilo aldırmıştı. 36 beden olan hiç bir kıyafetim üstüme olmuyordu artık.

Bu durum epeyce moralimi bozmuştu, fakat hiçbir zaman daha büyük beden kıyafet almadım. Tedavi bittikten 1 ay sonra spora başladım, pilates, yoga, spinning, yüzme gibi  seçeneklerimin olduğu bir programa başladım. İlk başta mental olarak, spora başlamak size çok iyi gelecek. Aylardır yatakta yatarak kaslarımızı tembelleştirdik şimdi sıra onları iyileştirmekte! Ama tedaviniz bitince tabiki spora başlama sürenizi doktorunuza danışın. 4 ayda tüm aldığım kiloları verdim, hatta hastalıktan önceki halimden daha fit ve sağlıklı görünüyordum.

Sporu takiben , psikolog ve psikiyatri tedavilerim de  başladı. Kendi başınıza her ne kadar bu sorunların altından kalkabileceğinizi düşünseniz de olmuyor. İhtiyacınız olan  yaşadığınız bu süreci her detayıyla biriyle paylaşmak , arkadaşlarımız ve ailemiz bize destek olsa da profesyonel bir desteğin yerini tutmuyor  malesef ki. Ben antidepresan tedavisi ile psikoterapiye başlamıştım. Doktorum bana çok yardımcı oldu ,bazen gözden kaçırdığınız şeyleri terapistlerimiz bize hatırlatıyor ve bunun bilincinde olduğumuz zamanda, kendi farkındalığımızı yaşamış oluyoruz.

Konuşmak ve birilerine yaşadıklarınızı anlatmak, kötü anılarınızın üstüne gidip onları kafanızda basitleştirmek iyileşme sürecinin diğer anahtarları. Eğer, bu duyguları saklar ve kafanızın arka planına atarsanız emin olun ki kısa bir süre sonra üstüne yenileri eklenip, daha büyük sorunlar halinde size geri dönecektir. Ben ilk tedavimden sonra, bir süre psikolojik desteğe karşı çıkmıştım. Hastalığımı anlatmak demek hastalığımla tekrar yüzleşeceğim anlamına geliyordu. Bu düşünce beni korkuttu, hiçbir zaman hastalığı kabullenemedim, hala da öyle. Belki de kendimi hasta biri olarak görmemem, bir şekilde bu savaşı her defasında yenmemi sağladı. Bunu çoğu zaman düşünmüyor değilim:)

Spora başlayıp  kilolarımı verirken ,psikoterapilerime devam ederken bir yandan da dökülen saçlarım çıkıyordu. Onları tamamen kaybetmek beni çok üzmüştü , aynaya baktığımda artık başka birini görüyordum karşımda , kendine yabancılaşmak bu kadar kolaymış meğer. İki farklı peruk almıştım o dönem kendime , biri uzun kumraldı, 65 cm uzunluğundaydı ,kahkülleri vardı, biri de küt (bob cut ) ve karamel rengiydi. Uzun olan perukları kışın kullanmak avantajlı ama yazın imkanı yok kullanamıyorsunuz. Aslında en rahatı protez peruk olanlar yani ingilizcesi lace front wig oluyor. O perukların içi yumuşak tülden oluyor ve saç telleri tek tek peruğa dikiliyor, en doğal ve en rahat kullanımı olan peruk modeli onlar. Ben %100 insan saçı kullanıyordum , en sağlıklısı o çünkü rahatça yıkayabiliyor ,tarabiliyor ve maşa yapabiliyorsunuz. O dönem peruk alırken çok araştırmıştım, sonra kendime farklı farklı modeller de aldım, eğlenceli de olabiliyor bazen.
Aynada hep farklı biri , belki de hiç bir zaman cesaret edemiyeceğiniz kadar kısa halde görebiliyorsunuz saçlarınızı. Saçım 3 numara kadar uzayınca artık peruğu bir kenara attım, öyle kullanmaya başladım.

Tüm bunlar 6 aylık tedavi sonrası hayatımda yoluna koymam gereken süreçlerdi. Süreçler diyorum çünkü ben bu evreleri çok kere yaşadım . Evet , belki 6 ay boyunca tedavi görüyorsunuz ama bir 6 ay daha toparlanmak için zaman gerekiyor. Yaşadıklarımız zor fakat her zaman dediğim gibi bu sürecin güzel taraflarını görmeye çalışın. Bu zor zamanlar ,sevdiklerinizle olan bağınızı güçlendiriyor ,bu güzellikleri yaşadıkça hayata karşı daha çok bağlanıyoruz. Onu her an gidecekmiş gibi sevin , bugüne kadar yapmadıysanız belki bu sefer benim tavsime uyarsınız. Sevginin en saf halini bulacaksınız, orda sizi bekliyor sadece inanmak bile yeterli...