7 Mayıs 2014 Çarşamba

YENİ BİR HAYAT


DOĞANIN EŞSİZ GÜZELLİĞİDİR GÜN DOĞUMU VE GÜN BATIMI. AĞAÇLARIN HIŞIRTISI, BAKANI AŞIK EDECEK KADAR İMRENİLESİ SAKİN BİR DENİZ. BİZE AİT OLANA DAHA YAKIN HİSSETMEK ,PEKİ ETKİLENMEMEK MÜMKÜN MÜ TÜM BU HARİKALARA?


Sanırım bugüne kadar verdiğim en doğru kararlardan biri de bu, Fethiye Kayaköy'e yerleşmek. Ölüdeniz, Kaş, Kelebekler vadisi, Kabak ve Gemiler koyu, Afkule ve daha niceleri görülmeye değer:) Bana yaşatacağı tüm güzelliklerin heyecanı şimdiden yeni hayatımın başlangıç şarkısı gibi... Geçen hafta oraya yerleşmek adına yaptığım 10 günlük seyahat sonrasında, bunun gerçekten muhteşem bir fikir olduğuna inandım ve inancım isteklerimin doğrultusunda gerçeğe dönüştü. 

Size hep demiyor muydum? En önemlisi ne istediğinizi bilmek ve ona doğru yürümek. Şansım yaver gitti ki, kendime orman içinde güzel bir ev buldum, kitabımı yazacağım evim Kayaköy'de Eski Rum evlerine bakıyor. Tamamen organik şeyler yiyebileceğim ve yetiştirebileceğim kocaman bir bahçem var. Şimdiden erik, çilek, limon ağaçlarım mevcut, toprakta yetişenleri sormayın derim:) Her yerde oğlaklar, dağ keçileri, koyunlar, tavuklar geziyor. Köpekler ve kediler de dahil olmak üzere herkes mutlu mesut yaşıyor orada. Şanslı olduklarını biliyorlar, stresten uzak, muhteşem bir manzaraya karşı yaşayıp gidiyorlar. Uyandığınızda sizi mutlu etmeye yeter de artar değil mi? Şanslı olduğumu biliyorum :) Kitap haricinde part time çalışabileceğim yaratıcı bir iş buldum kendime. Yanımda sevdiğim biri de var:)

Birkaç ay önce hastanede yatarken tüm bunların olacağını hayal bile edemezdim. Kendim için izole ve sağlıklı bir hayat kurmak en başından beri aklımı kurcalıyordu, fakat istanbul gibi bir yeri bırakmak çoğu kez sağlık açısından beni tedirgin ediyordu. Ama artık kararım kesin, orada daha da iyi olacağım!

Dün istanbul'a geldim yaklaşık 1 hafta 10 gün kadar işlerimi ve eşyalarımı toplarlayıp oraya yerleşeceğim.Doğada yaşarken yazacağım şeyler sizi de heyecanlandırmadı mı? :)

Gitmeden önce doktorlarımla ikinci görüşmeler yapacağım. Mesela bugün, Biorezonans uzmanım Sinan Akkurt'ta yaptığım bu planın sağlığım için çok çok iyi olacağını söyledi. Bundan sonra Biorezonans seanslarım için İzmir'e gideceğim. Hiçbir şeyi yarıda bırakmayacağım söz veriyorum. Belki de sizlerin de böyle bir şeye ihtiyacı var, düşünün derim:) istanbul'da ki yaşantımda daha çok parklarda gezinerek, denize karşı yürüyüşler yaparak geçiyordu, ben hep bunu tercih ettim çünkü özüm buydu benim. Gecemi yada gündüzümü kapalı alanlarda geçirmek hiçbir zaman bana göre olmadı. Kendimi bulup, daha çok yenileceğim o kadar zamanım var ki, inanın sürekli sırıtıyorum. Daha mutlu olamazdım, kim bilebilir ki belki de herşey artık rayına oturmaya başladı. Ben inanıyorum, sizde inanın!






Bu şarkıda benden size;)



Sevgiler,

Gözde Becerikli