5 Aralık 2013 Perşembe

AMELİYATIN ARDINDAN


KORKULARIN ÜSTÜNE GİTMEDİĞİM DE  , ONLARIN BANA GELECEK CESARETLERİ OLMUYOR. BEN YAKLAŞTIKÇA ONLAR DA BANA YAKLAŞIYOR, BİR YERDE BİRLEŞİYORUZ, AYRILCAĞIMIZ ZAMANI BİLE BİLE ..




5 Aralık 2013 günlerden , 6 gün önce korkulu ve heyecanlı bir bekleyiş vardı, şimdi ise hiçbir duygudan eser yok içimde. Hafiflemişim, arınmışım ve adeta yeni bir beden de varolmuşum gibi..

Hatta bu sabah aklıma, yaratıcı bir hikaye geldi! Karnımda dikeyine 25 cm lik, yatay olarak da 10 cm lik kesikler var. Bu doğrusal çizgiler 1 cm lik ara ile zımba tel ile dikili. Bende düşündüm ki ; beni karnımdan kesip, başka bir klon bedene adapte etmişler. Hiç bir kanserli hücre barındırmayan , bağışıklık sistemi gayet güçlü, bedeni yeni doğmuş bir bebeğin sahip olduğu gibi saf ve temiz. Bu da benim inanışım, merak etmeyin tüm beyinsel fonksiyonlar yine Gözde'ye ait :)

Sci-fi hikayemden sonra , gerçekliğe dönmenin zamanı artık. Dün itibariyle taburcu oldum,  hastaneden ayrılırken, tüm kan tetkiklerim normaldi, tabiki yavaş yavaşta olsa yürüyebiliyor , yataktan istediğimde kendi kendime de kalkabiliyor durumdaydım. Dursun Bey, artık hasta değilsin gitmenin zamanı geldi ,hiç bir sorun yok dediğinde, gözlerimin içi ışıl ışıldı ..Odamı, yatağımı çok özlemiştim. Hastane yatağı ,odası ne kadar konforlu olursa olsun , kendi odanızın atmosferinin ve rahatlığının kesinlikle yerini tutmuyor. Karşılaştırmak dahi saçma ! :) Eve gelir gelmez , uzun ve sıcak bir duş aldım , sonra yatağıma ,yorganıma sevgilime sarılırcasına sarılıp, huzur içinde uyudum. Dün çok halsizdim, hastanede saat başı tansiyon , nabız, oksijen ,ateş gibi kontroller için uyandırılıyorsunuz o yüzden orda ki uykunuz sürekli bölünüyor. Hiçbir zaman tam dinlenmiş olarak hissedemiyorsunuz malesef ki :(


Şimdi videoyu geriye sarıyorum , 29 Kasım cuma 'ya..


GENEL UYARI !


ANLATACAKLARIM BİLİNÇ DÜZEYİNDE DEĞİŞİM YARATABİLİR ,UPPSS..DÜŞMEYİN SAKIN !

29 kasım önemsiz bir tarih , daha önce de dediğim gibi ameliyatımın cuma günü gerçekleşmesini ben istedim. Çünkü, cuma günlerini seviyorum. Sevmediğiniz birşeyi sevdiğiniz bir günde yaptığınızda daha bir tahammül edilesi oluyor.

O sabah 5.45 te uyandım, duş aldım ,hazırlandım. Sonra taksiyle hastanenin yolunu tuttuk.Tüm odalar dolu olduğu için bir süre girişteki koltuklarda bekledik, yaklaşık 1 saat kadar. O sırada bir- iki fotoğraf çektim hastanenin içinde, daha doğrusu onlar beni uyarana kadar..




Sonra numarasına bakmadığım bir odaya aldılar bizi. Ben odadan ameliyathaneye baygın şekilde inmek istiyordum çünkü , ameliyattan önce o soğuk ameliyathane bölümünde gezinmek çok hoş hatıralar bırakmıyor insanın bilincinde. Bana yüksek bir mg dozajında xanax haplar verdiler, bunlar heyecan gidermek içindi, sanmayın onlar bana yetecek! :) Bu arada 7 saate yakın açtı midem  ve Dursun Bey'in önceki ameliyatında oluşan bir komplikasyon nedeniyle operasyonu uzamıştı. Ameliyata 1 saat kadar geç girecektim, ama zamanın nasıl aktığının da çok da farkında değildim hani. Xanax'ın etkisiyle erkek arkadaşım,annemi ve sevgili ablamı da epey güldürmüşüm. Sonra vakit geldi, beni aşağıya indirdiler, ilk olarak ameliyathane öncesi hazırlık bölümünde beklettiler, beni orda bayıltıcaklardı isteğim doğrultusunda. Erkek arkadaşımda yanımdaydı, bize kıyak geçtiler:)  Erkek arkadaşım, bana bayılmam için damardan ilaç verdiklerinde şöyle bir soru yöneltti :

- E: Gözde , şu an kaç şişe şarap içmiş gibi kafan ?

- G: Dursun beyle birlikte balkonda şarap içiyoruz........Sessizlik.......

Ahah..Ağzımdan çıkan son sözlerin bu olduğunu duyunca ameliyat sonrası büyük bir gülümseme oluşmuştu yüzümde. İlk sorduğum şey ise , " Dursun Bey duymadı değil mi ? " :) Neyse ki o esnada orda değilmiş.

GÖZLERİMİ AÇTIĞIMDA YİNE YANLIZDIM..




Ameliyat sonrası en rahatsız edici süreç yoğun bakımdan hastane odasına alınana kadar geçen kısım. Çünkü yanlız uyanmak, insanı korkutuyor. Bu sefer önceki deneyimlerimden ötürü, kıvrak zekamı kullanarak 1 saat içinde kendimi odaya çıkarttırdım.

NASIL MI?

Gözlerimi açtığımda yine yanlızdım, boynumun sağ kısmında şiddetli bir ağrı vardı. Uyandığımı gören hemşire yanıma yaklaştı ,gülümsüyordu, " iyi misiniz ? "diye sordu. Kafamı sallıyarak iyi olduğumu ifade ettim. Ardından boynumun çok ağrıdığını ve oynatamadığımı söyledim. Sonra bana sıcak su torbası getirdiler, ağrıyan yere onu koydular, biraz biraz iyi gelmişti. Hemşireye ne zaman odama çıkabileceğimi sordum, "Kendinize gelene kadar burdasınız" dedi. " Yani ne kadar bir süre " dedim. "İyice ayıldığınızdan emin olmamız lazım" dedi. " Bende sürekli konuşarak , iyi olduğumu söylüyordum.İyiyim, uyandım , odaya çıkabilir miyim ? Annemler beni bekliyor, yanlız olmayı sevmiyorum burda, gayet iyiyim,hadi hadi ". Hemşirenin kafasını ağrıtana kadar konuştum.Ama işe yaradı 1 saat içinde yukarı çıkmıştım:) Ta daaaaaa!! 

Yukarı çıktığımda herkes beni bekliyordu, asansörde erkek arkadaşım karşıladı beni. Mutlu oldum :)
Birkaç saat narkozun etkisiyle ne olup bittiğini çok hatırlamıyorum, ama sayıklayıp durmuşum, konuşmuşum.
" Kedileri, köpekleri besliyorum " diye.:) Bilinçaltım hep hayata dair.

O gece hiç uyuyamadım, ayaklarımda kan dolaşımını sağlayan bir alet takılıydı, bacaklarımı inanılmaz derecede sıkıyordu, karnımdaki ameliyat kesikleri bir yandan hareketsiz yatmama sebebiyet verirken, epidural ağrı kesicinin etkisiyle bütün vücudum durmak bilmeyen bir kaşıntı içindeydi. Sabaha kadar heryerim kaşındı, çoğu yerimi yırtmışım, yara olmuştu. Ama dayandım ,bekledim sabahı..

Sabah uyandığımda hala kendimde değildim, o gün yürüdüm ama. Yürüyerek, o yataktan kendimi kaldırarak en doğru hareketi yaptım, biraz daha canlı hissediyordum. Arkadaşlarım geldi,en yakın arkadaşlarım. Bana güzel hediyeler getirmişler. Bir tane de çiçeğim vardı, İdil'den ..



O günü takiben, ağrılar, kaşıntılar devam etti, ikinci gün uyku ilacımı bana verdikleri an uykuya daldım, gece 4-5 kere uyansam da birazcık uyuyabilme lüksüne eriştiğim için minnettardım, uyurken erkek arkadaşımın elini tuttum, mutluydum..

Üçüncü gün, uykumu almış olarak daha bir güzel başladım güne !Sabahtan saçlarımı yıkadılar ,çok rahatladım, temiz ameliyat önlüğümü giydim, saçımı kuruttum, azıcık allık, ruj falan sürdüm ki güzel görüneyim diye: )
Artık daha iyiydim, o gün 4-5 kere koridorda yürüdüm, nefes çalışması yaptım. 4.gün daha da iyiydim, büyük bir gazete benimle röportaj yapmak istedi, öğleden sonrası o şekilde geçti, yine arkadaşlarım,sevdiklerim ziyarete geldi. O gün güzel hediyeler geldi bana, birisi özellikle çok şaşırtıcıydı. Bana öncesinde uzun bir mail atan Dilşad 'dan. Kendisini bende tanımıyorum, o da beni tanımıyorsun diyor. Blogumun takipçilerinden hediyesi gibi, bana o kadar güzel bir mail atmış ki , bir iki kere daha okumama sebebiyet verdi. Bana içi smileyler ile dolu bir kutu yollamış:) Teşekkür ederim Dilşadcım ..




İnanın ki ; bu gibi şeyler , sevdiklerinizin yanınızda olması , perdeleri açtığınızda yüzünüze güneşin parlaması, o sıcaklık hissi, o göz kamaştırıcılık sizi adeta hayata karşı sarıp sarmalıyor. Hastanede çok acı çeksem de, bir şekilde size bunları yazacak kudreti bulmuşum ve bakın iyileştim bile sayılır. 3-4 güne dışarı bile çıkabileceğim.
Bazen çamurla bulanıyoruz, bataklığa saplanıp orada öylece kalıyoruz, yardım bekliyoruz, biri bizi kurtarsın diye, sizi kimse kurtaramaz, kendinizden başka...Bakış açınızı buna yoğunlaştırın, eğer isterseniz tüm sonsuz acıları yok edecek güce sahip olduğunuzu anlıyacaksınız..Bir daha ki zamana kadar ... Görüşmek üzere...

1 yorum:

  1. Annemde xanax kullanır bende adet günlerimde ve bazen içime bir sıkıntı düştüğünde kullanıyorum beni iyi hissettiriyor geçicide olsa bir mutluluk veriyor biliyor musun Gözde bende uzun 2-3 yıl antidepresan kullandım bazen içime kötü bir his geliyor bayılacakmış gibi hissediyorum yada ölecekmiş gibi senin ki gibi fiziksel değil benim rahatsızlığım ama yinede nasıl duygular içindesin biraz da olsa anlayabiliyorum...

    YanıtlaSil